Değerli ilçe başkanım, milletvekili aday adaylarım, meclis üyelerim, gençlik ve kadın örgütlerimizin çok değerli başkan ve yöneticileri ve onurlu CHP örgütü, milletvekilliği aday adaylık açıklamama hoşgeldiniz, sefa getirdiniz.
Bugün yıllarca emek verdiğim, her seçim döneminde görev aldığım partimden milletvekili aday adayı olmanın gururunu yaşıyorum. Bir parçası olduğum örgütümün karşısına çıkmaktan da ayrıca onur duyuyorum. 12 Eylül cuntacılarının da AKP faşizminin de teslim alamadığı sizlerin karşısında sesim titreyebilir, karşınızda dizlerimin bağı çözülebilir, karşınızda heyecanıma yenik düşebilirim ama asla AKP karşısında bu sesin titrediğini göremeyeceksiniz.
Bugün bu salonda Mustafa Kemallerin yolunda yürüyenler var.
Deniz Gezmişlerin dava arkadaşları,
Erdal Eren'in, Ali İsmail'in yoldaşları var.
Ve 2013 yılında tarihe direniş notu düşen Berkin Elvan'ın Abileri var.

Babamdan bana ev miras kalmadı, araba miras kalmadı, arsalar miras kalmadı, bankada milyarlar, ayakkabı kutuları miras kalmadı ama CHP sevdası miras kaldı.

Elbette sahipsiz değil davamız.
Bir sahibi var yarınların,
Dövüşenlerin ve düşenlerin bir sahibi var.
Kavgamızın ve davamızın bir sahibi var.
İşte bugün, burada örgütlü mücadelemizle değerlerimize sahip çıkmaya
faşizme ve gericiliğe meydan okumaya geldik.
Ya Akp zulmüne karşı esareti seçecektik yada Pir Sultanlardan, Bedrettinlerden öğrendiğimiz cesareti kuşanacaktık.
Ya teslimiyetçi liboşlardan, yetmez ama evetçilerden olacaktık ya şanlı direniş tarihimize, onurlu mücadelemize bir nefer olacaktık.
Bugün burada tanıklık ettiğiniz yalnızca bir milletvekilliği açıklaması değil. Polisle çatışmış, göz altına alınmış, 2000li yıllarda cop yemiş, 2013e geldiğinde gaz yemiş bir geleneğin meclise taşınma sürecidir.
Bugün burada 12 Eylül'de cezaevlerinde yatmış, işkencelerden geçmiş, tabutluklarda bir başına teslim olmamış boranların
Son 15 yıldır Akp parasının satın alamadığı, iktidar baskılarının yıldıramadığı, hiç bir makam ve mevkinin gözünü kamaştıramadığı siz CHP örgütünün meclise taşınma sürecidir.

Çünkü ben sırtımı Beykoz konaklarında oturanlara dayamadım,
Ben Cemaaten medet ummadım, benim için okyanus ötesinden, para babalarından selam gelmesini istemedim,
Onların desteğini almak için kapılarında yatmak varken, ben her gün ilçemin kapısından içeri girmeyi, sizlerle tanışmayı, sizlerle omuz omuza mücadele etmeyi tercih ettim.
Çıkarsız, menfaatsiz, ilkeli ve onurlu tek güç örgütün gücüdür.
Bugün görüyorum ki örgütüm dimdik arkamda, cemaatide, beykoz konaklarınıda gizli pazarlıklarıda bozmaya hazır. Biliyorum ki örgütümün gücü okyanus ötesininin, para babalarınn, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkların gücünden daha büyüktür.
İşte şimdi burada şanlı tarihimize yeni bir sayfa ekliyoruz.Bize denge denilen ama aslında bize dayatılan sağcılaşmaya karşı dur diyoruz.
Çünkü bizim mücadelemiz çelikle dövüldü, ölümle sınandı.
Bizim mücadelemiz AKP zulmüne baş eğmemekle şekillendi.
Bizim mücadelemiz devrimci büyüklerimizin işkencelerle, yoksullukla dolu ama onurlu bir hayat içerisinde yaşamasıyla şekillendi.
Bizim Mücadelemiz kendini örgütüne, halkına, solculara, Atatürkçülere, devrimcilere emanet etme cesaretiyle ayakta kaldı.
Şimdi ben, sizlerin çocuğu, öğrencisi, kardeşi, yoldaşı, arkadaşı Ozan Demir olarak kendimi örgütüme emanet ediyorum.
Bazen direk başlarında bayrağını astığım,
Bazen otobüs, metro duraklarında bildirisini dağıttığım,
Bazen ilçe binalarımız boş kalmasın diye işimden okulumdan feragat ettiğim örgütüme emanet ediyorum.

Bu çelik aldığı suyu unutmayacaktır. Çünkü davamıza hizmet ederken, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimciliğinden, Deniz Gezmişin canı pahasına fikirlerinden ödün vermemesinden, Mahir Çayan'ın savaşçılığıından, Erdal Eren'in cesaretinden beslendim. Bu çelik aldığı suyu unutmayacaktır.

Ben partimize hizmet ederken diğer yandan siyaset bilimi bitirdim. Kendi işimi kurdum. Kitap yazdım. Bunları yapacağım diye asla partime gelmemezlik yapmadım. Asla günümü gün edip dengelerin adamı olup beni üstten atamalarını düşünmedim.
Şimdi sizlerin bir evladı, bir kardeşi, bir yoldaşı olarak 2015 seçimlerinde milletvekilliği aday adaylığımı açıklıyorum.
Yaklaşık olarak 5-6 aydır genel merkeze doğru çalışma yaptım. Ve çalışmaların hiç biri beni milletvekili yapın diye olmadı. Ön seçimi getirin, örgütümüz kimi seçerse seçsin yönündeydi. Çünkü ön seçim geldiğinde hangi aday arkadaşımız seçilirse seçilsin onun arkasında durmaya, ona sahip çıkmaya hazırız. Yarın parti meclisi var, umuyoruz ki ön seçim çağrımıza genel merkez karşılık verecektir. 2011 seçimlerinde genel başkana tüm milletvekillerinin danışmanlarından birini kadın ve gençlik kolundan seçsin önerisi getirmiştim. Yılda bir bu danışmanlar değişsin ve bu sırada kadrolar yetişsin demiştim. Bu önerim pek ciddiye alınmadı. Ancak ben Milletvekili olduğumda danışmanlarımı gençlik ve kadın kollarından seçeceğim. 1 yıllık periyotlarla olabildiğince çok arkadaşımın görev almasını sağlayacağım.
Aramızda ailem var, onlara emekleri için teşekkür ediyorum. Aramızda beraber top oynadığımız ve siyasi düşüncelerimizin birlikte şekillendiği çocukluk arkadaşlarım var. Aramızda komşuluk ilişkisini halen ve ısrarlar yaşattığımız komşularım var. Onlara teşekkür ediyorum. Ve en önemlisi burada CHP örgütü var. Alkışların en büyüğü CHP örgütüne gelsin. Örgütümüz olmasaydı bu sahneye çıkmayı bile düşünemezdim. Onun direnci ve kararlılığı olmasaydı aydın ve çağdaşlığın adı dahi okunmazdı.

Ve son olarak gazetelerde televizyonlarda CHP misyonunu tamamladı kapatılsın, vakıf olsun diyenlere seslenmek istiyorum.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz Yaşasın Örgütümüz
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.dedi