İmamoğlu vaatlerini açıkladı!
31 Mart seçimlerinden 17 gün sonra mazbatasını alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası 6 Mayıs’ta YSK’nın kararıyla alınmış ve yeniden seçim kararı çıkmıştı. 23 Haziran’da tekrarlanacak seçimler için İmamoğlu, bugün düzenlediği Kampanya Koordinasyon Toplantısıyla çalışmalara başlıyor. Toplantıya, Türkiye’nin farklı illerinden gelen Belediye Başkanları, CHP’nin ve İYİ Parti’nin il ve ilçe başkanları, milletvekilleri katılıyor.
İşte Bomonti’deki bir otelde gerçekleştilen Kampanya Koordinayon Toplantısında konuşan İmamoğlu’nun merakla beklenen konuşması:
“Sevgili konuklar,
Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve İYİ Parti'nin değerli yöneticileri, milletvekilleri, başkanları, ekranlarından ve çeşitli online kanallardan bizi izleyen değerli İstanbullular…
Kıymetli vatandaşlarım, Değerli basın mensupları, Değerli konuklar…
23 Haziran seçim kampanyamızın temel yol haritasını paylaşacağımız seçim koordinasyon toplantısına hepiniz hoş geldiniz…
31 Mart seçimlerine giderken, iktidarın basit bir numarası vardı:
Ekonomide ve yerel yönetimlerde son dönemde ortaya çıkan başarısızlıklarını örtmek için, 31 Mart seçimlerine, normal bir yerel seçimin ötesinde anlamlar yüklemeye çalışmak…
Bir beka meselesi ortaya attılar. Sabah akşam beka. Sokakta, çarşıda, medyada beka da beka. Ama vatandaş, 31 Mart’ta, “Beka meselesi yerel seçimin konusu olamaz. Ben, bana en iyi hizmeti vereceğine inandığım kişiyi seçerim” dedi. Bu oyunu boşa çıkardı ve iktidara çok net bir mesaj verdi.
Adana’da, Mersin’de, Antalya’da, Bolu’da, Kırşehir’de, Bilecik’te, Artvin’de, Ardahan’da, Ankara’da, İzmir’de ve tabii İstanbul’da… Seçmen iktidara çok net bir mesaj verdi. Seçmen dedi ki: “Seçim öncesi üretip yaymaya çalıştığın korkuların, bahanelerin arkasına sığınma. Rakip siyasi partileri düşmanmış gibi göstermeye son ver. Belediyeciliği doğru dürüst yapamıyorsan, bırak, yapabilecek olanlar gelsin”
Evet, seçmen 31 Mart’ta iktidara bu mesajı verdi. Ama iktidar, İstanbul’da vatandaşın mesajını almamak için direniyor. Ne zamandan beri direniyorlar biliyor musunuz? 31 Mart gecesi, Anadolu Ajansı’nın veri akışını kesip, “Seçimi kazandık” diye ortaya düştüklerinden beri direniyorlar. Rakibim seçimi kaybettiği halde tüm İstanbul'un “Gönül belediyeciliği kazandı” afişleriyle donatılmasına, bir ay boyunca şehrin her köşesinde asılı kalmasına emir vererek direndi. Bunların ki öyle bir direnç ki, sanki geçici bir görevi, geçici bir makamı değil de, mallarını mülklerini kaybetmişler…
Seçim sonucunu kabullenmemek için üretilen yalanların, bahanelerin haddi hesabı yok.
Aynı sandıktan, aynı zarftan çıkan 4 oy pusulasından yalnızca 1’inin geçersiz sayılması gibi bir saçmalığa açıklama bulmak için atmadıkları takla kalmadı. Son olarak şaka gibi bir gerekçe daha ürettiler…
Neymiş, sandık görevlileri uzaktan bakıp, AK Parti’ye oy vereceğini anladığı seçmenlere büyükşehir pusulalarını vermemişmiş…
Sanki her sandıkta AK Parti'nin MHP'nin sandık kurulu üyeleri, müşahitleri yokmuş gibi. Ne diyelim! Allah kimseyi böyle şeyler söylemek mecburiyetinde bırakmasın. Kimseyi bu hallere düşürmesin. İddialarına kimse inanmıyor. Kendileri bile inanmıyor. Sadece 4 yaşındaki çocuklar kanıyor.
O yüzden 4 yaşındaki masum çocukların zihnini kirletip, “çaldılar” diye kampanya yaptırıyorlar.
İşi, kendi seçmenlerinin, kendi sandık görevlilerinin, kendi sandık müşahitlerinin aklına, iradesine hakaret etmeye kadar vardırdılar.
Bu kadarını yapmayın! Mızıkçılığın da bir sınırı var! Normal koşullarda, iktidarın bu hallerine gülüp geçilir. Ama biz ciddiye alıp cevap veriyoruz. Çünkü, her şeye rağmen bu ülkede hukuka, demokrasiye, seçimlere olan inanç yitirilmesin istiyoruz.
Kimse, demokrasiden ve sandıktan umudunu kesmesin, başka yollara tevessül etmesin istiyoruz. 23 Haziran’da, bu ülkede demokrasi ahlakını, sandık namusunu korumak için, yine demokrasiden ve sandıktan başka bir çare olmadığını herkese göstereceğiz. ”