Spor Güvenliği Çalıştayı başladı
Spor Güvenliği Çalıştayı başladı
Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik ilgili paydaşlarla iş birliği ve koordinasyonun artırılması ile önümüzdeki sezona ilişkin güvenlik strateji
"Spor Güvenliği Çalıştayı" başladı
Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik ilgili paydaşlarla iş birliği ve koordinasyonun artırılması ile önümüzdeki sezona ilişkin güvenlik stratejilerinin belirlenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı koordinesinde organize edilen Spor Güvenliği Çalıştayı Riva'da başladı.
24 Temmuz'a kadar sürecek Spor Güvenliği Çalıştayı'na, Türkiye Futbol Federasyonu Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri ev sahipliği yapıyor. Geniş kapsamlı spor güvenliği değerlendirme toplantısının açılışında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı Başkanı Ali Koç birer konuşma yaptı. TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, kulüp başkan ve temsilcilerinin de yer aldığı çalıştayda İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın üst düzey yöneticileri, 81 İl Emniyet Müdürlüğü müsabaka güvenlik amirleri, Süper Lig'de takımı bulunan illerin Gençlik ve Spor İl Müdürleri de hazır bulundu.
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: "Böylesine önemli bir çalıştaya ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyuyoruz"
Açılış konuşmasını yapan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu şu mesajları verdi:
"Sayın Bakanlarımız, İçişleri ve Gençlik ve Spor Bakanlıklarımızın değerli temsilcileri, kulüplerimizin kıymetli başkanları, güvenlik teşkilatlarımızın değerli mensupları, değerli basın mensupları, saygıdeğer katılımcılar… Hepinizi Türkiye Futbol Federasyonu ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. İçişleri Bakanlığımızın öncülüğünde düzenlenen Spor Güvenliği Çalıştayı'na hoş geldiniz. Böylesine önemli bir çalıştaya ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk duyduğumuzu özellikle ifade etmek isterim."
"Kutuplaşmadan yana değil, birleştirmeden yanayız"
"Bugün burada, sadece yeni sezona dair güvenlik önlemlerini konuşmak için değil, aynı zamanda Türk futbolunun geleceğini daha sağlıklı ve güvenli temeller üzerine inşa etmek için bir aradayız. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana, üzerimizdeki takım formalarını çıkararak gece gündüz demeden futbolumuzun marka değerini yukarılara çıkarmanın gayreti içinde olduk. Kutuplaşmadan yana değil birleştirmeden yana olduğumuzu ifade ettik. Federasyon olarak tarafsız kalarak, kulüplerimizin centilmence mücadele etmesini istiyoruz. Statların güvenliği, futbolumuzun geleceği için vazgeçilmez bir önceliktir. Tribünlerde şiddetin, taşkınlığın ve düzensizliğin hiçbir bahanesi olamaz. Federasyon olarak statlarda şiddete, taşkınlığa, düzensizliğe sıfır tolerans anlayışı ile hareket ediyoruz. Sporseverlerin kendini güvende hissetmediği bir ortamda ne gelişim olur, ne de başarı. Bu nedenle biz, statlarda tam güvenlik sağlamak konusunda son derece kararlıyız."
"Yaşanan taşkınlıklar futbolun birleştirici gücünü ve toplumun huzurunu da gölgelemektedir"
"Güvenliğin tesis edilmesi adına birçok teknolojik ve yapısal yeniliği saha içine adapte ediyoruz. Stadyumlarımız çağın gereksinimlerine uygun olarak son teknolojik yeniliklerle donatılıyor. Artık tribünlerde ve stadyum dışında futbolun kardeşlik ruhuna aykırı hareket edenler anında tespit edilebiliyor. Yeni teknolojilerin stadyumlarda kullanılmasıyla da stat içinde ve dışındaki şiddet olayları büyük oranda azaldı. Futbol, bu ülkenin ortak sevinci, ortak heyecanıdır. Ancak bu heyecan; şiddetle, kavga ile değil, centilmenlik ve huzurla yaşanmalıdır. Ne yazık ki zaman zaman yaşanan olaylar ve taşkınlıklar, sadece sahadaki oyunu değil, futbolun birleştirici gücünü ve toplumun huzurunu da gölgelemektedir."
"Bu çalıştay sporda şiddete karşı ortak iradeyi güçlendirecek önemli bir adımdır"
"Geçtiğimiz Haziran ayındaki ziyaretimizde, Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk futbolunun uluslararası düzeyde hak ettiği yere taşınması gerektiğini ifade etmişti. Tribünlerin kardeşlik iklimiyle dolmasını isteyen Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Gerilimden değil, centilmenlikten beslenen bir futbol kültürü istiyoruz. Bu konuda hangi ligde olursa olsun tüm kulüplerimizin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.' demişti. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerindeki beklentilerine paralel olarak, bu yolda adımlar atmak ve centilmenlik kültürünü güçlendirmek zorundayız. Bu, sadece Federasyonun çabalarıyla değil, başta kulüplerimiz olmak üzere, tüm futbol paydaşlarının sorumluluk bilinciyle hareket etmesiyle gerçekleşebilir. Bu anlamda bu çalıştay; sadece yeni sezona dair bir planlama toplantısı değil, aynı zamanda futbolun ruhunu koruyacak ve sporda şiddete karşı ortak iradeyi güçlendirecek önemli bir adımdır."
"TFF olarak tribünde barış ve kardeşlik, sahalarda rekabet anlayışıyla hareket ediyoruz"
"İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda; Emniyet ve Jandarma teşkilatlarımız, federasyonumuz, kulüplerimiz ve yerel yönetimlerimizle birlikte, yeni sezona daha disiplinli, daha organize ve daha etkili güvenlik önlemleriyle hazırlanıyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu olarak biz, 'Tribünde barış ve kardeşlik, sahada rekabet' anlayışıyla hareket ediyoruz. Stadyumları; ailelerin, gençlerin, çocukların ve tüm futbolseverlerin güvenle, huzurla buluştuğu alanlar haline getirme çabasındayız. Bizim için bu, bir temenni değil; net ve tavizsiz bir hedeftir. Tribünleri; kavganın, kaosun değil, dostluğun, kardeşliğin ve birlikte maç izleme coşkusunun yaşandığı yerler haline getirmek zorundayız. Futbolu, şiddetin değil; birlikte sevinmenin, birlikte üzülmenin dili haline getirmek istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda atılacak her adıma ve kurulacak her iş birliğine en güçlü şekilde destek vermeye kararlıyız."
"Bu vesileyle, başta Sayın Bakanlarımız olmak üzere çalıştaya katkıda bulunan tüm kurumlarımıza, güvenlik güçlerimize, kulüplerimize, güvenlik amirlerimize, yağmur çamur demeden görevlerini fedakârca yapan güvenlik personelimize ve emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sözlerime son verirken futbolda şiddete karşı tek yürek olduğumuzu, statlarımızda tam güvenlik sağlama konusundaki kararlılığımızı buradan bir kez daha yüksek sesle ifade ediyor; Spor Güvenliği Çalıştayı'nın Türk futbolu ve spor camiamız adına hayırlı olmasını diliyorum. Hepinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum, hoş geldiniz."
Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı Başkanı Ali Koç: "Futbol ülkemiz için sadece spor dalı değil, bir kültürel değerdir"
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'nun ardından kürsüye gelen Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı Başkanı Ali Koç şu mesajları verdi:
"Sayın Bakanlarımız, devletimizin değerli temsilcileri, TFF'nin kıymetli yöneticileri… Süper Lig kulüpleri adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün burada Türk futbolunun daha güvenli, daha huzurlu ve sürdürülebilir bir zeminde ilerlemesi adına birlikte irade koymak üzere bir araya gelmekten çok büyük mutluluk duyuyoruz. Bu toplantıyı son derece önemsiyoruz. Futbol sektörümüz için büyük özveriyle görev yapan emniyet güçlerimize kulüplerimiz adına gönülden teşekkür ediyorum. Özellikle Spor Şube'de görev yapan görevlilerimize… Sadece futbolda, Süper Lig'de değil, her branşta görev alıyorlar. Allah onlara güç ve sabır versin. Malumunuz olduğu üzere futbol ülkemiz için sadece spor dalı değil, milyonların kalbine dokunan, şehirlerin kimliğini şekillendiren bir kültürel değerdir. Bu kadar geniş etki alana sahip bir oyunun, düzenli, güvenli ve adil koşullarda oynanabilmesi, başta güvenlik teşkilatımız olmak üzere, tüm paydaşlarımızla güçlü bir koordinasyonu gerektirmektedir. Bu kapsamda kulüpler olarak yaşadığımız bazı sorunlara değinmek istiyorum. Bu kısa sürede hepsini ele alamayacağız. Ancak önümüzdeki iki günlük çalıştayda arkadaşlarımız tüm detaylarıyla bu konuları aktaracaklar."
"Maç güvenliği hizmeti esasen kamusal bir sorumluluktur"
"Güvenlik personel ücretlerinin kulüplerden tahsil edilmesi… Kulüplerimiz yayın gelirlerinde yaşanan olağanüstü gerileme ve genel ekonomik koşullar nedeniyle büyük finansal zorluklar yaşamaktadır. Özellikle gelirinin çoğu yayın geliri olan Anadolu kulüplerimiz… Maç güvenliği hizmeti esasen kamusal bir sorumluluktur. Tıpkı siyasi mitingler veya büyük toplumsal organizasyonlarda da olduğu gibi kamuya açık futbol müsabakalarında sağlanan güvenlik hizmetlerinin, kamu kaynaklarıyla finanse edilmesi, hepsi olmasa da kısmen desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşım sadece mali bir talep değil sosyal adalet ve eşitlik ilkelerinin gereğidir. Zira güvenlik hizmeti sadece kulüplere değil tüm kamu düzenine yöneliktir. Bu konuda devletimizin anlayışıyla kulüplerimiz üzerindeki yükün hafifletilmesi Türk futboluna maliyet açısından büyük fayda sağlayacaktır. Şöyle bakarsak; bizlerin aşağı yukarı yayın geliri 170 milyon dolardır. Tüm Süper Lig kulüplerinin geçen sene sadece emniyet birimlerine, yani özel güvenlik değil harcadığı meblağ 8 milyon dolardır."
"Güvenlik planlamalarının esnek ve veri odaklı bir yapıya kavuşmasını önemsiyoruz"
"Görevli personel sayısının makul seviyede tutulması… Maç günlerinde sahada görev yapan personel sayısının özellikle düşük riskli maçlarda zaman zaman orantısız şekilde fazla olması kulüplerimizin maliyetini artırmakta aynı zamanda kaynak verimliliğini de düşürmektedir. Özellikle seyirci sayısı düşük olan maçlarda zaman zaman seyirciden fazla güvenlik personelinin görevlendirildiğini görmekteyiz. Risk analizine dayalı, maçın türü, seyirci profili ve yerel dinamiklere göre uyarlanmış bir güvenlik planlaması hem kamu kaynaklarının etkin kullanımını sağlar hem de kulüplerimizin yükünü azaltır. Bu çerçevede güvenlik planlamalarının esnek ve veri odaklı bir yapıya kavuşmasını önemsiyoruz."
"Bireysel eylemler nedeniyle kulüplerin ve topluca taraftarların cezalandırılması… Futbolun doğasında hepimizin bildiği gibi son derece yüksek duygular vardır. Ancak tribünlerde yaşanan münferit olayların kulüplerin kurumsal yapısına mal edilmesi, hem kulüplerin hem de taraftarların topluca cezalandırılması adalet duygusunu zedelemektedir. 6222 Sayılı Kanunun temel ruhuna uygun şekilde bireysel eylemlerin bireysel soruna bağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Bununla beraber statlardan ömür boyu men cezası da dahil olmak üzere yeni caydırıcı cezalar geliştirilmelidir. Kulüpler disiplin süreçleriyle, farkındalık kampanyalarıyla, statlarımıza yaptığımız yüksek bedelli kamera yatırımları ve tespit sistemleriyle üzerine düşen görevi yapmaktadır. Bu çabaların görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulamak isteriz."
"Özellikle şehirlerarası yolculuklarda yaşanan güvenlik sorunları bazen büyük krizlere yol açabilmektedir"
"Deplasman taraftarlarına polis refakati… Deplasman kültürü futbolun coşkusunu şehir şehir taşıyan en değerli unsurların başında gelmektedir. Ancak özellikle şehirlerarası yolculuklarda yaşanan güvenlik sorunları bazen büyük krizlere yol açabilmektedir. Bu nedenle ev sahibi illerdeki emniyet birimlerinin, deplasman taraftarlarına maç öncesi ve sonrası eşlik etmesi olası risklerin bertaraf edilmesinde fayda sağlayacaktır. Hatta bir adım öne gidiyoruz. Çalıştayda bu da önerilecek. Belki de deplasmanlara giden takımların yanına bir ya da iki kendi şehirlerinden emniyet mensuplarının verilmesi fayda sağlayabilir. Ancak önemli bir husus daha vardır. Deplasman taraftarlarına yaklaşım şehirlerden şehirlere ciddi farklılık göstermektedir. Bu konuda standart yakalanması büyük önem arz etmektedir. Bunun için de İstanbul polisinin uygulamalarını örnek olarak gösterebiliriz. Bu uygulama sadece güvenliği artırmakla kalmaz aynı zamanda taraftarlar nezdinde devletin kapsayıcı ve adil yaklaşımını da pekiştirir."
"Deplasman seyircilerinin buluşma ve arama noktalarının uygun şekilde planlanması… Deplasman taraftarlarının şehir girişlerinde karşılandığı ve arandığı noktaların fiziki koşulları güvenliği sağlamaktan çok yeni gerilim alanları üretmektedir. Özellikle kış aylarında uzun süre açık alanda bekletilen taraftarlar hem sağlıksal risklerle karşılaşmakta hem de kamu düzeni açısından risk oluşturan bir gerilim ortamına çekilebilmektedir. Bu nedenle arama ve bekleme noktalarının fizik, coğrafi ve iklimsel koşullara göre belirlenmesi emniyet birimlerimizle yapılacak planlama açısından son derece önemlidir."
"Bazı spor programlarında hakaret içeren, kamuoyunu tahrik eden söylemlerin artması ciddi toplumsal sorunlara zemin hazırlamaktadır"
"Spor programlarındaki tahrik edici yayınlara karşı RTÜK ile iş birliği… Bazı spor programlarında kulüp yöneticilerine, teknik heyetlere ve futbolculara yönelik hakaret içeren, kamuoyunu tahrik eden söylemlerin artması ciddi toplumsal sorunlara zemin hazırlamaktadır. Bu yayınlar yalnızca reyting amacıyla değil, kimi zaman kurumlara yönelik sistematik itibarsızlaştırma amaçlı da yürütülmektedir. RTÜK'ün bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesi ve kulüplerin de bu mecralarda itibarlarını koruma hakkına sahip olmalarını önemsiyoruz. Eleştiri ile tahrik arasındaki çizginin netleştirilmesi elzemdir."
"Ayakta seyirci konusu… Kale arkalarına seyirci alabilmek için Türkiye Futbol Federasyonu gerekli çalışmayı yapmıştır. Göztepe Kulübümüz ile başlayan bu talep Beşiktaş ile ilerlemiş ve bunu talep eden kulüplerimizin sayısı artmıştır. Ancak Spor Bakanlığımız bu konuya izin vermemektedir. UEFA daha önce bu konulara izin vermiyordu. Ancak UEFA geçen sene 6-7 ülkede bunu bir deneme amaçlı uygulamaya aldı, memnun kaldı. Dolayısıyla UEFA maçlarındaki bu yasak kaldırılmak üzeredir. Bizim ricamız mümkünse talep eden kulüplerin kale arkalarında ayakta seyirci alabilmelerine imkan tanınmalıdır."
"Profesyonel sporcuların ailelerinin oturum izinlerinde yaşanan güçlükler… Daha evvelki federasyonla da bu konuyu istişare etmiş, hatta göç idaresinde kulüpler için bir bölüm açılacağı konuşulmuştu. Sağ olsun yetkililer bize ellerinden gelen desteği vaka bazında vermektedir. Ama özellikle evli olmayan futbolcuların yakınları, yahut da çocuklarına bakan bakıcılar, yeri geldiği zaman aile fertleri havaalanlarında ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Bu konuda desteğe ihtiyacımız söz konusudur."
"Deplasman seyircisi kontenjanının genişletilmesi… Biliyorsunuz bazı kulüplerimiz bazı dönemlerde gelirlerini artırabilmek için taraftar sayısı yoğun olan kulüplere yüzde 30'luk kontenjan açmaktadır. Ancak özellikle Kasımpaşa'nın stadında turnikelerden dolayı emniyet birimleri bu kontenjana izin vermemektedir. Yüzde 30 kontenjan açacak kulüplerle istişare edecek şekilde, turnike konusunun engel olmamasının sağlanmasını öneriyoruz.
"Avrupa'da bizlere olumsuz muamele yapan ülkelerin takımlarına benzer muameleyi bizim yapmamız gerektiğini düşünüyoruz"
Son olarak toplantı öncesinde Sayın Bakanımız, federasyonumuz ve ilgili yetkililerimizle konuşmuştum. Burada da kayda geçmesi için söylemek istiyorum. UEFA formatında değişikliğe gidildi, artık rövanş maçları yok. Bazı ülkelerde, özellikle Belçika ve Hollanda'da maçlara giden Türk taraftarlar çok ayrımcı, eşitsiz bir muameleye tabi tutulmaktadır. Bunun UEFA nezdinde de gündeme getirilmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Bir mütekabiliyet esası ele alınmalıdır. Yani bizim gittiğimiz bir ülkede deplasmanda gördüğümüz muamele, o ülkenin başka bir takımı Türkiye'ye geldiği zaman benzer muameleye tabi tutulmalıdır. Zira artık rövanş maçları olmadığı için güvenlik sebepleri bahaneleriyle keyfi uygulamalar yapılmaktadır. Ya hiç seyirci alınmamaktadır ya da UEFA'nın belirlediği kuralların dışına çıkılarak seyirci sayısında indirime gidilmekte, tribünde oturulan yerler değiştirilmektedir. Bize bu muameleyi yapan ülkelerin takımlarına da benzer muameleleri bizim yapmamız gerektiğini düşünüyoruz."
"Saygıdeğer Bakanım değerli, katılımcılar… Türk futbolu artık yalnızca bir spor dalı değil, stratejik, ekonomik ve toplumsal bir başlıktır ülkemizde. Güvenliği ve itibarı yalnızca kulüplerin değil hepimizin ortak sorumluluğundadır. Bu toplantının kamu otoriteleri ile kulüpler arasında daha güçlü bir iş birliğine zemin hazırlayacağına yürekten inanıyoruz. Sayın Bakanımıza, İçişleri Bakanlığımıza, ilgili birimlere ve Türkiye Futbol Federasyonu'na bizlere bu imkanı sağladıkları için kulüplerimiz adına çok teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak: "Spor tesisi devrimi yapan Türkiye pek çok uluslararası organizasyonu gerçekleştiren bir spor ülkesi olarak parlamaktadır"
Ali Koç'un konuşmasının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak kürsüye geldi. Bakan Osman Aşkın Bak şu mesajları verdi:
"Sayın Bakanım, çok değerli Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız, çok değerli kulüplerimizin başkanları, yöneticileri, İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığının değerli bürokratları, çok kıymetli spor ailesi, İçişleri Bakanlığımızın organize ettiği Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantısı'nda sizlerle bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Öncelikle tabii süreçler içerisinde Meclis'teyken bulunan bir siyasetçi olarak da şunu ifade edeyim, 6222 Sayılı Yasanın oluşumunda gerçekten TBMM paydaşları ile birlikte çok önemli çalışmalar yaptı. Bu süreç içeresinde bir komisyon oluşturuldu, bu komisyon milletvekilleri tarafından organize edildi. Pek çok taraf dinlendi. Yasa çıkartıldı, sonra tekrar bizim de içinde bulunduğumuz süreç içinde defalarca revize edildi. Yine Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biz bu süreci tekrar değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeler önemli. Sayın Adalet Bakanımız ve İçişleri Bakanımızla da görüştük. Kulüplerimizle bir araya gelmek bu nedenle önemli. 6222 Sayılı Yasa ile ilgili düzenlenecek talepler varsa onları ele alalım, görelim, dinleyelim. Bu süreç için neler gerekiyor, değerlendirdikten sonra yüce Meclis'e sunarız. Değiştirilmesi gereken yerler, ifadeler varsa yapılır. Daha önce gerçekleştirmiştik. Yine bazı talepler var. Muhtemelen bunların düzenlenmesi gerekir. Bu çalıştayın önemi de buradan ortaya çıkıyor."
"23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın sporun, futbolun içerisinden gelmesi sebebiyle ciddi spora yatırımlar yaptık."
"Biz özellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın sporun, futbolun içerisinden gelmesi sebebiyle ciddi spora yatırımlar yaptık. Devasa stadyumlar, Avrupa, UEFA standartlarında stadyumlar yaptık. Birçok uluslararası organizasyonu başarıyla gerçekleştiren bir Türkiye var. Malumunuz 2032 Avrupa Şampiyonası'nı Türkiye'de organize edeceğiz. Şampiyonlar Ligi finallerine ev sahipliği yaptık. UEFA Ligi finallerine ev sahipliği yaptık. 2026 UEFA Avrupa Ligi, 2027 UEFA Konferans Ligi finaline ev sahipliğine yapıyoruz. Yine süreçlere bakıldığında Türkiye, diğer branşlarda da yatırımlarıyla, devasa spor tesisleriyle, spor salonlarıyla, yüzme havuzlarıyla, spor tesisi devrimi yaşamıştır. Bu noktada da pek çok uluslararası organizasyonu gerçekleştiren bir spor ülkesi olarak parlamaktadır."
"Bence futbolumuzu da üst noktaya taşımak için paydaşlarımızla iletişim halinde olmamız lazım. Bu iletişimin de bize sağlayacağı geri dönüşlerle birlikte, gerekli düzenlemeleri, gerekli süreçleri gerçekleştirmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz artık spor bir endüstri. Endüstrinin kurallarını iyi okumak gerekiyor. Bu süreçle ilgili talepleri değerlendirerek gerekli önlemleri almak gerekiyor. Bakıldığında kulüp yöneticilerimizden gelen talepler; deplasman talebi, deplasmanlardaki seyirci oranı, yaklaşımı, kale arkasına seyirci alınması konusu... Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları İçişleri Bakanlığımızla yapıyoruz. Bazı yerlerde ortak noktalarda değerlendirmelerde bulunduk. Yine görüşeceğiz bu hususu. Yine ifade etmekte fayda var. Ülkemizde, seyircimizin, vatandaşımızın beklentisi tribünlerdeki heyecanın, coşkunun pozitif yönde olması ve sporun birleştirici, iyileştirici gücünü etkin şekilde kullanmak. Biz bunu çok önemsiyoruz. Spora yaptığımız yatırımın karşılığında da şunu bekliyoruz. Gençlerimizi yönlendirmeye çalışıyoruz. Daha çok gencimiz spor yapsın, daha çok gencimiz hareket etsin. Bu tesisler dolu olsun, coşkulu olsun. Bunları yaparken de başta uyuşturucu olmak üzere kötü alışkanlıklardan uzak dursunlar. Dijital bağımlılık vb. alışkanlıklardan uzak dursunlar. Bunu arzu ediyoruz. Hedefimiz bu."
"Türkiye Futbol Federasyonu'nun attığı adımları görüyoruz"
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi centilmence mücadelenin olduğu, coşkulu taraftarın olduğu, Millî Takımını, kulüplerini coşkuyla destekleyen, bunu yaparken de futbolun etiğine, futbolun değerlerine uygun şekilde sürdürülmesi önemli. Türkiye Futbol Federasyonu'nun attığı adımları görüyoruz. Gerçekten de kulüplerle diyaloglarının artması bizim açımızdan da önemli. Yine bizim talebimiz, kulüp yöneticilerinin, özellikle spor medyasındaki kişilerin açıklamalarını yaparken çok daha dikkatli olmaları… Sağduyulu söylemlere ihtiyaç var. Çünkü bunların kitleleri tahrik etmesi söz konusu. Bu konuda da hassasiyet gösterilmesi önemli. Kuralların uygulanması açısından da 6222 Sayılı Yasa gerçekten üzerinden çalışılmış bir yasa. Bu yasanın da eksikleri varsa, güncellenmesi gerekiyorsa bu noktada Meclisimizle beraber sunduğumuz zaman gerekli düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz."
"81 ilde gözlem yapılması için 100 drone satın aldık"
"Futbolun değerinin artmasını istiyoruz. Olaylarla anılmasını istemiyoruz. Vatandaşlarımızın maçlara huzurlu bir şekilde gitmesini istiyoruz. Bu süreçlerle ilgili de güvenlik önlemlerini İçişleri Bakanlığımız ve Emniyet Genel Müdürlüğümüz ile yapıyoruz. Bizim il müdürlerimiz de çalışanlarımız da bu süreç içerisinde yer alıyorlar. Yine ifade ettiğimiz gibi talepler var. Bu talepleri yine İçişleri Bakanımız ile değerlendiririz, bize düşen tarafı gerçekleştiririz. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum. Biz Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak 100 drone satın aldık. Bu dronelar 81 ilimizde görev yapacaklar. Futbolda men almış, futbolla ilgili sorunu olan veya kriminal bir suçu olan kişilerin futbol alanlarından uzak durmasını sağlamaya çalışıyoruz. Görüntüyü alıyor, ilgili operatör emniyete aktarıyor. Bu süreç içinde gerekli önlemleri alıyor. Dolayısıyla biz teknolojik yatırımları da yapıyoruz. Stat içindeki yatırımların da gözden geçirilmesi, yeni yatırımlar varsa değerlendirilmesi çok çok önemli. Bu çalıştayı çok kıymetli, önemli buluyorum. O yüzden Bakanımızla görüştüğümüzde birlikte katılalım dedi. Bunun değerli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kulüplerin görüşlerini aktarmaları, güvenlik görevlilerin ücretlerinden tutun da, standartlarından, deplasman hareketlerine kadar pek çok şey gündeme getirildi. Bunların daha detaylı tartışılacağını düşünüyoruz. Biz futbolu seven Cumhurbaşkanımız ve halkımızla beraber iyi işler yapmak istiyoruz. Futbolun bu güzel yönünü konuşmak istiyoruz. 2026 Dünya Kupası elemelerinde Millî Takımımıza başarılar diliyoruz. 2025-2026 futbol sezonunda tüm profesyonel ve amatör takımlara başarılar diliyoruz. Fair Play dolu, coşkulu, heyecanlı bir lig temenni ediyoruz. Çalıştayın hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Teşekkür ediyorum."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Spor; sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir, önce ahlaktır, saygıdır"
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kürsüye geldi. İçişleri Bakanı Yerlikaya konuşmasında şu mesajları verdi:
"Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, Sayın Valim, Türkiye Futbol Federasyonumuzun Değerli Başkanı, Süper Lig Kulüpler Birliği Sayın Başkanı, Kıymetli Kulüp Başkanlarımız, Emniyet ve Jandarma Teşkilatlarımızın Kıymetli Mensupları, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın Değerli Temsilcileri, Sizleri saygıyla selamlıyorum. 3 gün sürecek olan, 'Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantımızın' hayırlara vesile olmasını diliyorum. Geçen yıl, 2024 -2025 futbol sezonu başlamadan önce, Ankara'da yaptığımız toplantıda, spor güvenliğini artırmaya yönelik alınacak önlemleri ve uygulanacak stratejileri istişare etmiştik. Bugün ise; Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantımız için Riva'da bir aradayız. Bu toplantılarda temel amacımız: Spor faaliyetlerinde huzuru ve güvenliği sağlamak, şiddet ve düzensizliği önlemek için kararlı adımlar atmak, iş birliğini güçlendirerek etkili spor güvenliği stratejileri geliştirmek."
"Kıymetli katılımcılar, Türkiye, genç bir nüfusa sahip. Ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 15'i gençlerden, yani 15-24 yaş aralığından oluşuyor. Bu büyük gençlik potansiyelinin sporla buluşması, sadece bir sosyal faaliyet değil; aynı zamanda barışın, birliğin, kardeşliğin ve geleceğin inşasıdır. Spor; bedeni güçlendirdiği kadar ruhu da olgunlaştıran, toplumun farklı kesimlerini aynı tribünde buluşturan, saygıyı, centilmenliği, azmi ve disiplini öğreten, evrensel bir değerdir. Spor; sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır. Önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır. Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür."
"Unutmayın, kazanmak bir sonuçtur; ama saygı, daima bir seçimdir"
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi: 'Spor, insanın fıtratından doğan rekabet duygusunun, medeni bir şekilde ifadesidir.' İşte bu nedenle biz, gençlerimize sadece sporun kurallarını değil; sporun ruhunu da öğretmek zorundayız. Bizim medeniyetimizde 'yiğitlik', yalnızca rakibini yenmekle ölçülmez. Medeniyetimizden aldığımız miras, savaş meydanlarında dahi düşmanına saygıyı elden bırakmamaktır. Bugün sahada top koşturan her gencimiz, bu köklü ahlakın modern birer taşıyıcısıdır. O yüzden diyoruz ki: Biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız. Bu sebeple spor güvenliği; bizim için sadece bir 'güvenlik' başlığı değil, aynı zamanda gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı ortak sorumluluğumuzdur. Sporun ruhuna yakışan bir rekabet ortamı, tribünlerde saygı ve coşkunun hâkim olduğu müsabakalar için el birliğiyle çalışmak zorundayız. Biz, sadece kazananı alkışlayan değil, centilmenliği ayakta selamlayan bir toplumuz. Öyle olmalıyız. Buradan bütün genç kardeşlerimize sesleniyorum: Asıl şampiyonluk, kupayı kaldırmakta değil, rakibine saygı gösterdiğin 'o anda' gizlidir. Spor; düşman yaratmaz, dostluk üretir. Birlik duygusu üretir. Ve unutmayın, kazanmak bir sonuçtur; ama saygı, daima bir seçimdir."
"Kıymetli katılımcılar, İçişleri Bakanlığı olarak bizim en temel görevimiz, ülkemizin huzur ve güvenini sağlamaktır. Bu görev; sokakta, evde, trafikte olduğu kadar, stadyumlarda ve spor salonlarında da geçerlidir. Vatandaşlarımız spora büyük ilgi gösteriyorlar. Bu ilginin artarak devam etmesini önemsiyoruz. Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesin spor etkinliklerinde bir araya gelmesini, ortak bir tutku ve birliktelikle coşku dolu anlar yaşamasını temenni ediyoruz. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı olarak müsabakalarda, sporun ruhuna yakışır bir rekabet ortamını tesis etmek; sporun sevgi ve saygı içinde hayat bulmasını temin etmek amacıyla, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hareket ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Spor tesislerinden stadyumlara, çevresinden yollara kadar her yerde, sporcularımıza, kulüplerimize ve taraftarlarımıza düzenli, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamak için çalışıyoruz. Çünkü; Türkiye'nin huzuruna giden yollardan biri de, Türk sporunun huzurundan geçiyor. Spor faaliyetlerinin gerçekleştiği spor alanlarının güvenliğini sağlamaktan geçiyor."
"Geçen sezon 98 bin 118 spor müsabakasında 1 milyon 88 bin 546 polisimiz, 325 bin 711 özel güvenlik görevlimiz görev yaptı"
"Ülkemiz genelinde, 2024-2025 sezonu boyunca 98 bin 118 spor müsabakası gerçekleşti. Bu müsabakalara, 19 milyon 88 bin vatandaşımız katılım sağladı. 1 milyon 88 bin 546 polisimizin görevlendirme işlemi gerçekleşti. Buna ek olarak, 325 bin 711 özel güvenlik görevlimiz de polislerimizle birlikte omuz omuza çalıştılar. Spor güvenliği için alınan tedbirlerin, sahadaki karşılığı son derece somut: Geçen yıl 510 müsabakada işlem tesis edildi. Olaylara karışan 6 bin 818 şahıs hakkında, 6222 sayılı 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair' Kanun kapsamında yasal işlem yapıldı. Dünya genelinde de; spor alanlarında yaşanan şiddet olaylarının hem spor ekonomisine hem de toplumsal barışa ciddi etkileri bulunuyor: UNESCO verilerine göre, spor müsabakalarında yaşanan şiddet olayları, gençlerin spora olan ilgisini ortalama yüzde 27 oranında azaltıyor. Avrupa Konseyi Spor Bölümü araştırmalarına göre, güvenli olmayan stadyumlar ve kötü tribün kültürü, kulüplerin toplam gelirlerinde yılda ortalama yüzde 18'lik bir kayba yol açıyor. FIFA Fair Play Komitesi, şiddetsiz bir maç atmosferinin taraftar memnuniyetini ve aile katılımını 2 kat artırdığını belirtiyor. İşte bu yüzden futbolun ruhunu yaşatmak, sadece oyunu değil, oyunun çevresini de temiz tutmakla mümkündür."
"Geçen yılki toplantımız sonrası spor güvenliği konusunda, önemli yapısal değişiklikler gerçekleştirdik: Öncelikle; Süper Lig müsabakalarına ait risk analizlerinin ve tüm güvenlik tedbirlerinin karara bağlandığı İl Spor Güvenlik Kurullarımız artık, doğrudan Valilerimizin başkanlığında toplanıyor. Bu sayede karar alma ve uygulama süreçleri hızlandı. Tüm stadyumlarda görev yapan Müsabaka Güvenlik Amirlerimizi, aynı stadyumda düzenli olarak görevlendirmeye başladık. Böylece müsabaka güvenlik amirlerimizin saha tecrübeleri ve taraftarlarla iletişimi güçlendi. Bu sezon için 125 asil, 125 yedek olmak üzere toplam 250 müsabaka güvenlik amiri görevlendirdik. Bunun yanında spor güvenliği branşını oluşturarak Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerinde görevli personelimizin uzmanlaşmasını sağladık. Göreve geldiğimizde yalnızca 36 ilimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü mevcut iken kurumsal kapasiteyi arttırarak tüm illerimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerini kurduk."
"Müsabakalar için risk analizlerine çok yüksek risk kategorisini de ekledik"
"Sporun kamuoyunun etkileme gücünü, spor alanlarında meydana gelen olumsuzlukların hem ülkemizdeki huzur ortamını bozabileceğinin hem de uluslararası boyutta itibarımızı zedeleyebileceğinin bilincindeyiz. Bu sebeple, müsabakalar için risk analizleri çok daha hassas hale getirildi. Daha önce; 'A' yani Yüksek, 'B' Orta, ve 'C' Düşük risk kategorilerimiz vardı. İlk defa mevcut olan bu 3 risk kategorisine, 'AA' yani 'Çok yüksek risk' kategorisini de ekledik. Böylece yapılan analizler çerçevesinde, istenmeyen olayların yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendirdiğimiz müsabakalar için 'özel güvenlik tedbirleri' uygulama kararı aldık. Spor güvenliğini sağlamak, proaktif önlemler ile mümkün oluyor. Bu amaçla her hafta salı günleri, Bakan Yardımcımız başkanlığında topladığımız Merkez Spor Güvenliği Kurulumuz, illerden gelen tüm risk analizlerini tek tek değerlendiriyor. Böylece doğru risk analizleriyle, güvenlik önlemlerinin alınmasının takipçisi oluyoruz ve proaktif güvenlik yaklaşımı sayesinde, olası riskleri daha müsabaka oynanmadan bertaraf ediyoruz."
"Ayrıca; video konferans sistemiyle, hem spor güvenliğine dair alınması gereken genel tedbirler konusunda, hem de müsabakalar özelinde, illerimizle sürekli toplantılar gerçekleştiriyoruz. Tüm bunlara ek olarak, kurduğumuz 'kamera izleme merkezi' ile spor müsabakalarında, saha içinde ve saha dışında alınan güvenlik tedbirlerini anlık olarak takip edebiliyoruz. Ayrıca olayların büyük bir çoğunluğunun güzergahlarda olduğunu dikkate alarak, dinlenme tesislerindeki güvenlik tedbirlerini artırdık. Özetle, müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliği, tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Yabancı futbolcuların ve ailelerin de ülkemizde kalışlarıyla ilgili her türlü desteği, Göç İdaresi Başkanlığımız aracılığıyla veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz."
"Hepimizin tek amacı var; o da, huzurlu bir ortamda spor faaliyetlerimizi sürdürerek, ülke olarak başarıdan başarıya koşmak"
"Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum: Taraftarlar, maçları Taraftar Kart ve elektronik bilet uygulaması sayesinde izliyor. Bu iki sistem sayesinde maçı kim, nereden izliyor, biliyoruz. Ancak protokol girişlerinde, görevlilerin elinde isim listeleri oluyor. Bu kişiler Taraftar Kart'larını göstermeden, elektronik bilet işletmeden de protokolde maç izleyebiliyorlar. Tüm valilerime de talimat verdim. Hepsi protokol tribününe girmeden önce ya Taraftar Kart'larını sisteme işletmiş olacak ya da ya da elektronik bilet uygulamasıyla maçı izleyecekler. Protokol tribünlerine de kim giriyor, kim çıkıyor bileceğiz. Hayata geçirdiğimiz bu yeniliklerde; güvenlik güçlerimizin takdire şayan çalışmaları ve siz değerli paydaşlarımızın özverili katkıları yer alıyor. Bu salonu dolduran hepimizin aslında tek bir amacı var. O da, huzurlu bir ortamda spor faaliyetlerimizi sürdürerek, ülke olarak başarıdan başarıya koşmak. Bu sayede; vatandaşlarımıza sporu daha çok sevdirmek, onlara ilham verecek rol model sporcular yetiştirmek ve ülkemizin spor alanındaki marka değerini daha da yukarıya taşımak."
"3 gün sürecek olan bu toplantılarda, Türkiye Futbol Federasyonumuzun, kulüp yöneticilerimizin ve siz değerli katılımcıların katkı ve önerilerini bekliyoruz. İstişaremizin güçlü olması inanıyorum ki, spor güvenliğini ve huzurunu artıracaktır. Hangi takımı tutarsak tutalım, hangi renklere gönül verirsek verelim, hepimizin tek bir önceliği var: Görevimizi layıkıyla yerine getirmek ve sporda huzuru sağlamak. Çünkü güvenlik sadece bir polisiye meselesi değildir. Ortak bir kültür inşasıdır. Takımlarımıza, taraftarlarımıza, yöneticilerimize, basına ve her paydaşa düşen ortak bir sorumluluktur. Bu sezonu hep birlikte omuz omuza vererek, Türk sporunu şiddetten, kargaşadan ve kutuplaşmadan uzak tutmalıyız."
"Eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, o az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız"
"Bir kez daha ifade ediyorum: Sporun kardeşlik ve barış ortamına zarar getiren, olumsuz davranışlar içerisinde bulunan şahıslara karşı başta 6222 Sayılı Kanunun adli ve idari hükümleri olmak üzere tüm yasaları titizlikle uygulayacağız. Samimi bir şekilde takımlarına destek olmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, o az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız. Başta futbol olmak üzere, tüm spor dallarının insanları birbirinden koparan, ayrıştıran, bir unsura dönüşmesini asla ama asla istemiyoruz."
"Bu vesileyle; bugün başlayan ve 3 gün sürecek olan Spor Güvenliği Toplantımızın ülkemiz, gençliğimiz ve spor camiamız adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sporumuzun ve futbolumuzun gelişmesine katkı sunan, marka değerini yükselten tüm kurumlarımıza… Türkiye Futbol Federasyonumuza, tüm kulüplerimize ve kıymetli yöneticilerine, sporda huzur ve güvenliği sağlayan güvenlik güçlerimize ve sevdalı olduğu renklerin peşinden koşan taraftarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Huzurun hakim olduğu bir futbol sezonu diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum."
TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, Riva'da Orhan Saka Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen açılış programının ardından Bakan Ali Yerlikaya'ya üzerinde isminin yazılı olduğu 42 numaralı, Bakan Osman Aşkın Bak'a da üzerinde isminin yazılı olduğu 53 numaralı Millî Takım forması takdim etti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.