Ercan Yüksel
Köşe Yazarı
Ercan Yüksel
 

MERDİVEN ÇIKIŞININ İNİŞİ FARKLIDIR

MERDİVEN ÇIKIŞININ İNİŞİ FARKLIDIR Oturduğum ev birinci katı üç dükkanlı, beş katlı 17 daire bir de kapıcı dairesi olan bir bina. Dükkanlar parkeci, tekel ve kırtasiye. Kırtasiye yanından doğu, cepheden binaya girişimiz.5 basamakla asansör holümüzdesinizdir. Asansörle geniş boy merdivenimiz başlar. Bu gün ellerim boş doktorumun biraz kilo vermelisin sözü aklımda, merdivenleri çıkacağım. Asansörün yanında tek daire Pervin Hanım dul bir hanım. Lakin dik duruşlu osmanlı tabirli bir hanım. iki kızını güzelce evlendirdi. Kapısı önü ayakkabı kalabalığı. Minik ayakkabılar torunların burada olduğu belli. Ne mutludur şimdi. Sahanlığın başında Alamancı Nesih Bey’in dairesi temiz kapı önü bom boş bu yaz gelemedi. Çünkü geçen sene kaza yapmıştı giderken. Onun yanı üç numara yeni taşındı daha tanışamadık. Ufak altı yaşlarında şirin kızları var. Dört beşte iki inşaatçı kardeş oturuyor Dursun ile Davut. Binanın bizim gibi eski ilk taşınanları. Mütahitin adamları ince iş karşılığı bu dairelerin sahibi oldular. Hanımları kendi dünyalarında çocuklar bir kısmı evlenip gittiler. Evde birer okuyan çocukları kaldı. İkinci katta Sn. Kartoğulları oturuyor. Yeniceliler gidip geliyorlar. Genelde Yenice’de kalıyorlar. Ufak oğlanda zaten Karabük’te çalışıyor. Yanında öğretmen Ali Bey oturuyor. Karı koca çalışıyorlar. Kültürlü seviyeli insanlar bir kız bir oğlu var. Onun evinin önü de bomboş. Sanırım tatil diye yeni iş başı yapan kızın yanına gittiler. Hanım daha iyi bilir. Yolun yarısı tam iki altım Erdemir’den emekli Yüksel kardeşimin oğlu oturuyor. Takastan işe girdi. Yeni evli ve yeni çocuk sahibi. Kapı önü oldukça ayakkabı kalabağı. Sanırım büyükler burada. Yanında bir başka Erdemir’li formen kardeşim oturuyor. İşyerinden arkadaşım Suat oturuyor.İki şirin kızı var oldukça sevimliler. Hanımı ile hanımım çok samimi. 3. Kat sayın Tunahan Bey’le başlıyor. Apartmanın en eski kiracısı. Burada evlendi ve çocukları burada doğdu. Zehir gibi bir kızı ve bir de sevimli akıl küpü oğlu var. Yanında yeni yönetici Erdemir emeklisi Sinan kardeşim oturuyor. O da hayat yorgunu ve hala çalışıyor. Karşısında benim altımda sevgili Kazım kardeşim oturyor. Çok sempatik sevgi dolu güleç yüzlü. Bence tatlı da bir ailesi var. Oğlu Hakan ve çok üstüne düştükleri kızı saygılı çocuklar.yanında Zeki kardeşim Erdemir’in vardiya gülü. Özelleşme sonrası rahatı bozulanlardan. Merdiven başı Ulus’lu Mustafa kardeş. Yeni evli ve sanırım babasından kalma dairede Erdemir maduru kardeşimiz. Yan tarafı Alamancı Ahmet Bey’in yazları gelir. İyi arkadaştır . Ve ben yanımdaki Murat kardeşim. Dünya tatlısı ortaokullu bir kızı var. Hanımı ev hanımı kendisi Erdemir’li ve vardiyalı. Kapıya zile basmayın yazmış. Sanırım uyku problemi var. Ceplerimi karıştırıyorum lakin bir türlü anahtarımı bulamıyorum. Zile basıyorum malesef çıt yok. Zaten nafile evde olamazlar bugün. Hanım ve oğlan Zonguldak’ta baldızla buluşacaklardı. Anahtar arkadaşımın arabasında kaldı. Flaşbellek anahtarlıkta olduğundan müzik dinlerken unuttuk onda. Hemen telefon ile arıyorum ama ulaşılamıyor. Eh akılsız başın cezasını ayaklar çeker, diyerek hızla merdivenleri iniyorum. İçimde kendime isyanlarla. Merdivenler bitiyor hızla köşeyi dönüyorum, arkadaşımla burun buruna geliyoruz. Sağolsun anahtarı getirmiş. Teşekkür edip dönüyorum. Asansörle hızla eve çıkıyorum. Soluklanırken merdivenden çıkarken düşüncelerim geldi. Ne güzel komşularımı ve onlar hakkındaki bilgileri resetlemiştim lakin asansör ile iniş çıkışta hiç biri aklımda yoktu. Araba ile giderken yayanın, denizdeyken karadakinin, havadayken yerdekinin, üstkatta iken alttakinin halinden anlayamayabiliyoruz dedim. On yedi yıldır iktidar olan partili Cumhurbaşkanı devleti unuttu. Savaş halinde devlet bayrak çatısı altında birleşmeye çağıracağına, AKP partisi çatısı altında birleşmeye çağırdı. Sanki ölümsüz olan devlet değil kendisi imiş gibi. Ne diyelim AKP başkanı bu AKP liler düşünsün biraz diyecem de... O da ne dışişleri bakanı komando olmuş... Daha neler... Çanakkale Dumlupınarla başlayan çıkış uçak fabrikası ile zirve yaptıktan sonra askerin başına geçen çuval müzik notası ve Trump’un mektubu... Bu iniş beni incitti, kırdı...
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2019 - Cuma

MERDİVEN ÇIKIŞININ İNİŞİ FARKLIDIR

MERDİVEN ÇIKIŞININ İNİŞİ FARKLIDIR

Oturduğum ev birinci katı üç dükkanlı, beş katlı 17 daire bir de kapıcı dairesi olan bir bina.

Dükkanlar parkeci, tekel ve kırtasiye. Kırtasiye yanından doğu, cepheden binaya girişimiz.5 basamakla asansör holümüzdesinizdir. Asansörle geniş boy merdivenimiz başlar. Bu gün ellerim boş doktorumun biraz kilo vermelisin sözü aklımda, merdivenleri çıkacağım.

Asansörün yanında tek daire Pervin Hanım dul bir hanım. Lakin dik duruşlu osmanlı tabirli bir hanım. iki kızını güzelce evlendirdi. Kapısı önü ayakkabı kalabalığı. Minik ayakkabılar torunların burada olduğu belli. Ne mutludur şimdi. Sahanlığın başında Alamancı Nesih Bey’in dairesi temiz kapı önü bom boş bu yaz gelemedi. Çünkü geçen sene kaza yapmıştı giderken.

Onun yanı üç numara yeni taşındı daha tanışamadık. Ufak altı yaşlarında şirin kızları var. Dört beşte iki inşaatçı kardeş oturuyor Dursun ile Davut. Binanın bizim gibi eski ilk taşınanları. Mütahitin adamları ince iş karşılığı bu dairelerin sahibi oldular. Hanımları kendi dünyalarında çocuklar bir kısmı evlenip gittiler. Evde birer okuyan çocukları kaldı.

İkinci katta Sn. Kartoğulları oturuyor. Yeniceliler gidip geliyorlar. Genelde Yenice’de kalıyorlar. Ufak oğlanda zaten Karabük’te çalışıyor. Yanında öğretmen Ali Bey oturuyor. Karı koca çalışıyorlar. Kültürlü seviyeli insanlar bir kız bir oğlu var. Onun evinin önü de bomboş.

Sanırım tatil diye yeni iş başı yapan kızın yanına gittiler. Hanım daha iyi bilir. Yolun yarısı tam iki altım Erdemir’den emekli Yüksel kardeşimin oğlu oturuyor. Takastan işe girdi. Yeni evli ve yeni çocuk sahibi. Kapı önü oldukça ayakkabı kalabağı. Sanırım büyükler burada. Yanında bir başka Erdemir’li formen kardeşim oturuyor.

İşyerinden arkadaşım Suat oturuyor.İki şirin kızı var oldukça sevimliler. Hanımı ile hanımım çok samimi. 3. Kat sayın Tunahan Bey’le başlıyor. Apartmanın en eski kiracısı. Burada evlendi ve çocukları burada doğdu.

Zehir gibi bir kızı ve bir de sevimli akıl küpü oğlu var. Yanında yeni yönetici Erdemir emeklisi Sinan kardeşim oturuyor. O da hayat yorgunu ve hala çalışıyor. Karşısında benim altımda sevgili Kazım kardeşim oturyor. Çok sempatik sevgi dolu güleç yüzlü. Bence tatlı da bir ailesi var.

Oğlu Hakan ve çok üstüne düştükleri kızı saygılı çocuklar.yanında Zeki kardeşim Erdemir’in vardiya gülü. Özelleşme sonrası rahatı bozulanlardan. Merdiven başı Ulus’lu Mustafa kardeş. Yeni evli ve sanırım babasından kalma dairede Erdemir maduru kardeşimiz. Yan tarafı Alamancı Ahmet Bey’in yazları gelir. İyi arkadaştır . Ve ben yanımdaki Murat kardeşim.

Dünya tatlısı ortaokullu bir kızı var. Hanımı ev hanımı kendisi Erdemir’li ve vardiyalı. Kapıya zile basmayın yazmış. Sanırım uyku problemi var. Ceplerimi karıştırıyorum lakin bir türlü anahtarımı bulamıyorum. Zile basıyorum malesef çıt yok. Zaten nafile evde olamazlar bugün. Hanım ve oğlan Zonguldak’ta baldızla buluşacaklardı. Anahtar arkadaşımın arabasında kaldı.

Flaşbellek anahtarlıkta olduğundan müzik dinlerken unuttuk onda. Hemen telefon ile arıyorum ama ulaşılamıyor. Eh akılsız başın cezasını ayaklar çeker, diyerek hızla merdivenleri iniyorum. İçimde kendime isyanlarla. Merdivenler bitiyor hızla köşeyi dönüyorum, arkadaşımla burun buruna geliyoruz. Sağolsun anahtarı getirmiş. Teşekkür edip dönüyorum. Asansörle hızla eve çıkıyorum. Soluklanırken merdivenden çıkarken düşüncelerim geldi. Ne güzel komşularımı ve onlar hakkındaki bilgileri resetlemiştim lakin asansör ile iniş çıkışta hiç biri aklımda yoktu.

Araba ile giderken yayanın, denizdeyken karadakinin, havadayken yerdekinin, üstkatta iken alttakinin halinden anlayamayabiliyoruz dedim. On yedi yıldır iktidar olan partili Cumhurbaşkanı devleti unuttu.

Savaş halinde devlet bayrak çatısı altında birleşmeye çağıracağına, AKP partisi çatısı altında birleşmeye çağırdı. Sanki ölümsüz olan devlet değil kendisi imiş gibi. Ne diyelim AKP başkanı bu AKP liler düşünsün biraz diyecem de... O da ne dışişleri bakanı komando olmuş... Daha neler... Çanakkale Dumlupınarla başlayan çıkış uçak fabrikası ile zirve yaptıktan sonra askerin başına geçen çuval müzik notası ve Trump’un mektubu... Bu iniş beni incitti, kırdı...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve katilimcimaltepe.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.